17 Ocak 2012 Salı

Otobüs yolculukları tam bir komedi. Durakta bekliyorsun, kalabalık birikiyo birikiyo birikiyo... Bir anda tüm olasılıklar belirmeye başlıyor aklımda. "Eğer şurada beklersemmm otobüs de eğer burada durursa... evet ilk ben binerim." yo yoo  "En iyisi şu tombul kadının arkasında bekleyeyim, cazgır bir tipe beziyor. O hereksi iter, itiştirir açar yolu ben de arkasından sıvışabilirim". Sonra hooop otobüs gelir O insanların birbirini ezip binmeye çalışmaları o 5dakikalık panik, start verilmiş gibi... Sanırısın herkes bir Usain Bolt. İşte o sahneye bayılıyorum, yarılıyorum! Az önce aklımdan geçen bütün düşünceler bir anda siliniyor. O izdihamı izleyebilmek için en son binip, ayaka gitmeye bile razı oluyorum. Bir de bunun devamı var. Küçükken oynadığımız sandalye kapmaca gibi (İzlemek çok zevkli valla bak). Sonra herkes muhabbete başlıyor birbirini tanıyıp tanımayan, herkes bir şeylerden dert yanıyor. Televizyonlardan eksik olmayan o kadın programlarından birine dönüşüyor bir anda otobüs. İneceğim durak geldiğinde "Bir 'Dertler Derya Olmuş' programının daha sonuna geldik sağlıcakla kalın, esen kalın" diyerek inmek istiyorum sonra kafamdan aşağı konfetiler yağsın, arkadan biri klarnet çalsın ve alkışlar eşliğinde otobüsten iniyim...

2 yorum:

  1. yüzümde kocaman tebessüm eşliğinde okudum yazınızı:))
    kaleminize sağlık.
    izliyorum sizi.
    bende beklerim sayfama.
    kucak dolusu sevgiler...
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler . Ben de sizinkini izlemeye başladım. Çok hoş görünüyor gerçekten :)

      Sil