Sanırım her zaman farklı biri oldum. Nedendir bilinmez beynim çoğu insandan farklı bir şekilde çalışırdı. Herkesin siyah dediğine ben beyaz diyor, herkesin beğendiği şeyleri ben beğenmiyordum. Zaten azınlık olarak var olmaya çalışan benliğim bir kez daha ayrılmış, ve yalnızlaşmıştı. dezavantajları olduğu kadar avantajlıydı da. Herkesin bakıpta göremediği çok farklı şeyler sunuyordu hayat, lakin bunları kimseyle paylaşamamanın verdiği de bir burukluk vardı. Dünya daha farklı görünüyordu, farklı bir boyut açılıyordu önünde, sanki var olan her şeyin ötesini görebiliyor biraz da ilahileşiyordun belki. Kendimi küçükken var olanlardan farklı bir renk hayal etmeye çalışırken hatırlıyorum. Hayal gücümün en üst seviyelerde olduğu zamanlarda bile morun bir ton açığı ya da turuncunun biraz daha koyusunu hayal etmekten öteye geçememiştim. Tüm renkler daha önceden keşfedilmiş, yeni bir şey bulmaya çalışmanın anlamı yoktu. Şuan hayat o daha önce düşünülmemiş, hayal bile edilememiş renklerle donanmış ama bunları gösterebileceğim, heyecanımı paylaşabileceğim kimse yok. Herkes, mavi, kırmızı, siyah, sarı...
Gözle görülenin, kulakla işitilenin ötesine geçmek zor olsa gerek ki kimse tercih etmiyor. Her şey o kadar yüzeyselleşmiş ki asıl anlatılmak istenen kimse tarafından anlaşılamıyor. Evet'in bazen hayır olabileceği insanların aklına dahi gelmiyor. Yanlış giden şeyler herkes tarafından desteklenmeye o denli açık ki, aralarından sıyrılıp farklı bir görüş bildirildiğinde tüm gözler üzerine çevriliyor ve çoğunlukla aynı şeyi düşünmediğin için ayıplanıyor ve muhalefet olarak adlandırılıyorsun. Muhalefet olmak ve farklı şeyleri savunmak sana başka bir bakış açısı kazandırıyor. Hiçbir yere dahil olmadığından tam olarak bir birey olabiliyor, kirlenmiş camların ötesini görebiliyorsun. Herkesin tek konuştuğu o pislikken, sen o camı çoktan temizlemiş ve dışarıyı seyre dalıyorsun. Bu manzarayı seninle paylaşacak kimse olmasa da doğru olmanın rahatlığını taşıyorsun kalbinde. Birey olmak yalnızlığı da beraberinde getiriyor. Çünkü insanlar birbirlerini tanımak istemiyor. Önemli olan tek şey karşıdakinin senin fikrini ne derece desteklediği, senin duymak istediklerini sana ne ölçüde söylediği.ve herkes gerçek fikirleri nolursa olsun bu ilişkilerde her zaman karşıdaki kişinin bir kopyası olmaktan öteye geçemiyor bu ise yok olmuş bireyler, yitirilmiş öz saygı, ben'in ölümüne yol açıyor.
Birey olmaktan korkma! gerekirse muhalefet ol ve insanların onlardan biri olmadığında ne denli değiştiklerini gözlemle, o çok yakın ilişki kurduklarına bir kere de duymak istemeyeckleri bir şey söyle... Kimse için kendinden taviz verme ve her zaman özgür ol. Öz'ünü özgür kıl. Kimsenin seni şekillendirmesine izin verme. Sırf bir başkası onun siyah olmasını istiyor diye beyaz'ını karartma olur mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder